NUMARALI
HADİS-İ ŞERİF:
حَدَّثَنَا
أَحْمَدُ
بْنُ
حَنْبَلٍ
حَدَّثَنَا
زَيْدُ بْنُ
الْحُبَابِ
حَدَّثَنَا
حُسَيْنٌ
يَعْنِي ابْنَ
وَاقِدٍ
حَدَّثَنِي
عَبْدُ
اللَّهِ بْنُ بُرَيْدَةَ
عَنْ أَبِيهِ
قَالَ قَالَ
رَسُولُ
اللَّهِ
صَلَّى
اللَّهُ
عَلَيْهِ
وَسَلَّمَ
مَنْ حَلَفَ
فَقَالَ
إِنِّي
بَرِيءٌ مِنْ
الْإِسْلَامِ
فَإِنْ كَانَ
كَاذِبًا فَهُوَ
كَمَا قَالَ
وَإِنْ كَانَ
صَادِقًا
فَلَنْ
يَرْجِعَ
إِلَى
الْإِسْلَامِ
سَالِمًا
Abdullah b. Büreyde,
babasından, Rasûlullah (s.a.v.)'in şöyle buyurduğunu rivayet etmiştir:
"Yemin edip de,
"ben İslâm'dan beriyim" diyen kişi eğer yalancı ise dediği gibidir.
Sadık ise, asla İslâm'a salim olarak dönmeyecektir."
İzah:
Nesâî, îman; îbn Mâce,
keffârât; Ahmed b. Hanbel, V, 355, 356.
Hadis-i şerif, yalan
yere yemin eden ve bu yemini "İslâm'dan berîyim" şeklinde yapan
kişinin, dediği gibi, İslâm'dan beri olduğuna; sözü doğru ise bir daha İslâm'a
salimen dönemeyeceğine delâlet etmektedir.
Aliyyu'1-Kârî; kişinin
İslâm'dan berî olması şeklindeki ifadenin, bu gibi sözlerden sakındırmak
maksadıyla kullanılmış mübalağalı bir tehdid olduğunu söyler. Yine
AIiyyü'l-Kârî'nin ifadesine göre; yalan yere bu şekilde yemin etmek,
"yemin-i gamûs" tur.
Hattâbî ise;
"İslâm'dan berî olmak" üzere edilen yeminlerin, keffareti
gerektirmeyip günaha sebep olduğunu; çünkü hadiste bu yeminin cezasının,
sahibinin malında değil, dininde kılındığını söyler.
Allah'tan başkası adına
edilen yeminlerin yemin sayılıp sayılamayacağı konusundaki âlimlerin çeşitli
görüşleri daha önceden açıklanmıştı.
Hadisten, yalan yere
değil de vakıaya uygun olarak; "şöyle değilse ben İslâm'dan berîyim, ben
İslâm'dan beriyim ki şu şöyledir." gibi sözlerle edilen yeminin de meşru
olmadığı anlaşılmaktadır. Ancak bunun günahı yuka-rıdakine nisbetle daha
hafiftir.
Vakıaya uygun olmasına
rağmen bu yeminin günah olmasına sebep, bu sözde İslâm'ın küçümsenmesi ve küfre
meyi olmasıdır. Bu şekilde yemin eden kişinin İslâm'a salim olarak dönmemesinden
maksat, onun günahkâr oluşudur. İbn Melek; bunun emanet üzerine yemin etmeye
daha yakın olduğunu söyler.
Buraya kadar yaptığımız
izahlar; edilen yeminin geçmiş ve şimdiki zamanki vakıalarla ilgili oluşuna
göredir. Tabii bu çeşit yeminlerin; "Şöyle edersem İslâm'dan berî
olayım..." gibi gelecekle ilgili olması da mümkündür. O zaman, yemin
edenin yalancı veya sözünde sadık olmasından maksat; yeminine bağladığı şeyi
yapıp yapmamasına göredir.
Hanefî mezhebine göre,
bu ifadelerle edilen yeminler, yemin sayılır ve bozulması halinde keffaret
gerekir.
İbnü'l-Hümâm şöyle der:
"Kişinin; şöyle yaparsa İslâm'dan berî olduğuna dair sözü, bize göre
yemindir. Aynı şekilde, namazdan ve oruçtan beri olma şeklindeki sözler de
yemindir."